Diyabet
Diabetes mellitus, hiperglisemi olarak bilinen anormal derecede yüksek kan şekeri seviyeleri ile karakterize edilen kronik, metabolik bir hastalıktır. Yıllar geçtikçe, diyabet prevalansı küresel olarak artmıştır ve yüksek mortalite-morbidite oranlarının önde gelen nedenlerinden biri olarak sınıflandırılmıştır. Ayrıca diyabet, yönetim maliyetleri ve hızla artan komplikasyonları nedeniyle büyük bir ekonomik yük getirmektedir. 2019’da 463 milyon yetişkin (20-79 yaş arası) diyabetle yaşıyordu; ve yine 2019’da diyabet 4,2 milyon ölüme neden oldu. Diyabetli hasta sayısı çok yüksek bir hızla artmakta ve bu oranın 2045 yılına kadar 700 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir.
Diyabet aşağıdaki genel kategorilere ayrılabilir:
- Tip 1 diyabet: Yaşamın erken evrelerinde, bağışıklık sistemi hücrelerinin pankreasın insülin üreten β hücrelerine saldırdığı mutlak insülin eksikliğine yol açan otoimmün β-hücre yıkımına bağlı gelişen diyabet türüdür.
- Tip 2 diyabet: İnsülin direnci zemininde β-hücre insülin sekresyonunun ilerleyici kaybı nedeniyle gelişen diyabet türüdür.
- Gestasyonel diyabet: Gebelikten önce açıkça aşikar diyabet olmayan kadınlarda, gebeliğin ikinci veya üçüncü trimesterinde teşhis edilen diyabet türüdür.
- Diğer nedenlere bağlı spesifik diyabet türleri: Örneğin, monogenik diyabet sendromları (yenidoğan diyabeti ve gençlerde olgunlukta başlayan diyabet gibi), ekzokrin pankreas hastalıkları (kistik fibroz ve pankreatit gibi) ve ilaç veya kimyasal kaynaklı diyabet (örneğin glukokortikoid kullanımı, HIV/AIDS tedavisinde veya organ nakli sonrası) türleridir.
Prevelans
Tip 1 diyabete sahip kişilerde insidans ergenlik ve erken yetişkinlikte zirve yapar, ancak başlangıç her yaşta ortaya çıkabilmektedir. Bununla birlikte, hastalar uzun yıllar yaşadığı için yetişkinlerde prevalans en yüksektir. Tip 2 diyabette ise, metabolik homeostazdaki sistemik işlev bozuklukları nedeniyle genellikle yaşamın ilerleyen dönemlerinde prevelans yüksekliği gelişmektedir.
Semptomlar
Diyabetin en yaygın belirtileri şunlardır:
- Sık idrara çıkma
- Susuzluk ve iştah artışı
- Olağandışı yorgunluk veya halsizlik
- Açıklanamayan kilo kaybı
- Yavaş iyileşen yaralar
- İyileşmesi yavaş olan kesikler veya morluklar
- Cilt kaşıntısı
- Tekrarlayan enfeksiyonlar
Komplikasyonlar
Mikrovasküler komplikasyonlar
- Diyabetik nefropati
- Diyabetik retinopati
- Diyabetik nöropati
Makrovasküler komplikasyonlar
- Diyabetin makrovasküler komplikasyonları arasında koroner kalp hastalığı, kardiyomiyopati, aritmiler ve ani ölüm, serebrovasküler hastalık ve periferik arter hastalığı yer alır.
Tip 1 diyabet (T1DM) ve Tip 2 diyabet (T2DM) patofizyolojisi
T1DM, otoimmün aracılı β-hücre disfonksiyonu ve apoptozdan kaynaklanır ve bu da yaşam boyu ekzojen insülin tedavisi ihtiyacına yol açar. Hastalık, makrofajlar ile adacık mikroçevresinde kemokin ve sitokin salgılayan hücreler ile hücre-hücre proapoptotik sinyaller ve β-hücreleri ve T hücreleri arasındaki karmaşık bir etkileşimin sonucu ortaya çıkmaktadır.
T2DM’de, β-hücre disfonksiyonuna bağlı göreceli insülin eksikliği, sıklıkla insülin direnci ile birlikte bulunan hastalığın gelişimi için anahtar bir faktördür. Tip 2 diyabet, göreceli bir insülin eksikliğine yol açan, pankreas β hücre disfonksiyonu ve hedef organların insülin direnci ile karakterize vücudun ya yeterli insülin üretmediği ya da ürettiği insüline uygun şekilde yanıt vermediği, genellikle hiperlipidemi, ateroskleroz ve diğer hastalıkların eşlik ettiği metabolik bir hastalıktır. Genetik arka plan ile birlikte sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam tarzı birlikte rol oynar. Tip 2 diyabeti olan hastalar tipik olarak diyet, egzersiz ve ilaçlarla yönetilir.
Beslenme tarzı, hareketsiz bir yaşam, çevresel toksinler, yetersiz uyku, kronik stres, bağırsak işlev bozukluğu, yaşlanma ve obezite hastalık riskini arttıran faktörler arasında bulunmaktadır.
Diyabet Tanısında Kullanılan Laboratuvar Testleri
Açlık plazma glikozu (AKŞ) testi
AKŞ ≥126 mg/dL (7,0 mmol/L) değeri diyabet için bir tanı kriteri olarak kabul edilmektedir. (En az 8 saatlik gece açlığı sonrası ve farklı zamanlarda yapılan 2 test sonucunun eşik değerin üstünde gelmesi gerekir).
Oral glikoz tolerans testi (OGTT)
OGTT sırasında 2 saat sonra plazma glikoz değerinin (PG) ≥200 mg/dL (11,1 mmol/L) olması, diyabet için bir tanı kriteri olarak kabul edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından açıklandığı şekilde yapılmalıdır.
Hemoglobin A1c (A1c) testi
A1C ≥%6,5 (48 mmol/mol) değeri diyabet için bir tanı kriteri olarak kabul edilmesine karşın açlık insülin değeri, açlık leptin değeri, HOMA-IR gibi diğer biyobelirteçlerle doğrulanmalıdır. Bu test, kronik olarak yükselen kan şekeri nedeniyle glikozun bağlandığı hemoglobin yüzdesini ölçer. Son üç aydaki ortalama kan şekerini yansıtır. Açlık ve tokluktan etkilenmez.
Randomize plazma glikoz testi
Klasik hiperglisemi veya hiperglisemik kriz semptomları olan bir hastada, rastgele ölçülen plazma glikozunun ≥200 mg/dL (11,1 mmol/L) olmasıdır. Diyabet varlığı anlamına gelir.
*Ek olarak mikroalbümin, BUN, serum kreatinin, HDL ve LDL ölçümü diyabetin risk analizinde önem arz etmektedir.
Diabetes mellitus ve mikrobiyota
Diabetes Mellitus (DM), fizyopatolojisinde yer alan farklı mekanizmalara sahip inflamatuvar bir klinik hastalıktır. Bunlar arasında bağırsak mikrobiyotasının işlev bozukluğu gittikçe önem kazanmaktadır. Bağırsak mikrobiyotasından türetilen lipit ürünlerinin, bağışıklık sisteminden gelen hücrelerle etkileşime girebildiği ve bir immünomodülatör etkiye sahip olduğu anlaşılmaktadır. Disbiyoz varlığında, lipopolisakkaritlerin (LPS) konsantrasyonu artar ve bağırsak bariyerinin hasar görmesini artırır. Ayrıca, proinflamatuar bir ortam oluşumuna katkıda bulunarak insülin direncini artırır. Tersine, disbiyozis sırasında, kısa zincirli yağ asitlerinin (SCFA) üretimi, bağırsak bariyerinin bütünlüğünün yanı sıra immünojenik tolerans ve iştah/tokluk algısı için temeldir. Bununla birlikte, bağırsak mikrobiyotadaki değişikliklerin veya düzensizliğin, hastaların yeme alışkanlıklarını değiştirerek veya prebiyotik, probiyotik ve simbiyotiklerin uygulanmasıyla tersine çevrilebileceği gösterilmiştir. Benzer şekilde, farklı çalışmalar, Metformin gibi ilaçların kullanımının, bağırsak mikrobiyotasının bileşimini değiştirebildiği, LPS biyosentezini engellediği ve SCFA metabolizmasını destekleyebildiği gösterilmiştir.
Diyabette Güncel Tedavi Yöntemleri
İlaç tedavisi: Diabetes mellitusun klinik tedavisinde yaygın olarak uygulanan ilaçlar, esas olarak insülin, insülin analogları, insülin dışı oral hipoglisemik ilaçlar ve gen ekspresyonu üzerine etkili olan ilaçları içermektedir.
Yaşam Tarzı Değişikliği: Yaşam tarzı değişikliği, diyabet yönetiminin ayrılmaz bir parçasıdır. Sırasıyla prediyabetik ve diyabetik durumdaki hastalara önerilir. Hareketsiz yaşam tarzının terkedilmesi, fiziksel aktivitelerin arttırılması ve sağlıklı beslenme önerilen yaşam tarzı değişiklikleri arasındadır. Doğru egzersiz hastanın durumuna bağlı olabilir. Egzersiz, plazma glikoz seviyesini düşürmeye yardımcı olur. Ek olarak kan şekerini hedef aralıkta tutarken enerji ihtiyacını karşılamak için yeterli miktarda karbonhidrat tüketimi, doymuş yağ ve kolesterolü düşük, lifli tam tahılların tüketilmesi ve protein içeriği bakımından çeşitlendirilmiş dengeli bir diyet modeli terapötik hedefler arasındadır.
Nanoteknoloji: Nanoteknolojik yaklaşımlar, T1DM için hücre bazlı ve gen bazlı tedaviler dahil olmak üzere daha etkili bir aşının geliştirilmesi esasına dayanır. Diyabette nanoteknolojinin önemi, yaratıcı diyabet teşhisi, bağışıklık hücre aktivitesinin ve beta hücre kütlesinin saptanması, glikoz seviyesinin izlenmesi ve invazif olmayan insülin replasmanı vb. içerir.
Gen Terapisi: T1DM, insülin salgılanmasından sorumlu olan adacık beta hücrelerinin T-hücresi tarafından ve kendi kendine zarar vermesiyle kendini gösteren bir otoimmün hastalıktır. Yönetimi, özellikle konvansiyonel ilaçlar kullanılarak sorunlu ve karmaşıktır. Bu nedenle, gen terapisi, tedavisinde kısmen gelişmekte olan umut verici bir terapötik alternatiftir. DM için gen tedavisi büyük ölçüde T1DM’ye odaklansa da, hastalığın zorlayıcı bir genetik duyarlılığa sahip olması nedeniyle birçok gen, T2DM için olası bir tedavi olarak değerlendirilmiştir.
Kök Hücre?
DIABETES MELLITUS VE BESLENME
Diyabetli birey için beslenme tedavisi hedefleri gelişmiş ve daha esnek ve hasta merkezli hale gelmiştir. Amerikan Diyabet Derneği’nin (ADA) 2019 hedefleri şunları içerir:
1.Genel sağlığı iyileştirmek için uygun porsiyon boyutlarında çeşitli besleyici yoğun gıdaları vurgulayarak sağlıklı beslenme modellerini teşvik etmek ve desteklemek:
➢Vücut ağırlığı hedeflerine ulaşmak ve sürdürmek
➢Kişiselleştirilmiş glisemik, kan basıncı ve lipid hedeflerine ulaşmak
➢Diyabetin komplikasyonlarını geciktirmek veya önlemek
2.Kişisel ve kültürel tercihlere, sağlık okuryazarlığına ve aritmetik beceriye, sağlıklı gıda seçeneklerine erişime, davranış değişikliği yapma istekliliğine ve yeteneğine ve ayrıca değişimin önündeki engellere dayalı olarak bireysel beslenme ihtiyaçlarını ele almak
3.Yiyecek seçimleri hakkında yargılayıcı olmayan mesajlar vererek yemek yeme zevkini sürdürmek
4.Bireysel makrobesinlere, mikrobesinlere veya tek gıdalara odaklanmak yerine diyabetli bireye günlük yemek planlaması için pratik araçlar sağlamak
Diyabet tedavisinde beslenme yönetimi için uzman diyetisyene danışınız.
KAYNAKLAR
Aloke, C., Egwu, C. O., Aja, P. M., Obasi, N. A., Chukwu, J., Akumadu, B. O., Ogbu, P. N., & Achilonu, I. (2022). Current Advances in the Management of Diabetes Mellitus. Biomedicines, 10(10), 2436. https://doi.org/10.3390/biomedicines10102436
American Diabetes Association (2021). 2. Classification and Diagnosis of Diabetes: Standards of Medical Care in Diabetes-2021. Diabetes care, 44(Suppl 1), S15–S33. https://doi.org/10.2337/dc21-S002
Cole, J. B., & Florez, J. C. (2020). Genetics of diabetes mellitus and diabetes complications. Nature reviews nephrology, 16(7), 377-390.
Demir, S., Nawroth, P. P., Herzig, S., & Ekim Üstünel, B. (2021). Emerging targets in type 2 diabetes and diabetic complications. Advanced Science, 8(18), 2100275.
Eizirik, D. L., Pasquali, L., & Cnop, M. (2020). Pancreatic β-cells in type 1 and type 2 diabetes mellitus: different pathways to failure. Nature Reviews Endocrinology, 16(7), 349-362.
Gray, A., & Threlkeld, R. J. (2019). Nutritional recommendations for individuals with diabetes. Endotext [Internet].
Pang, M., Li, Y., Gu, W., Sun, Z., Wang, Z., & Li, L. (2021). Recent advances in epigenetics of macrovascular complications in diabetes mellitus. Heart, Lung and Circulation, 30(2), 186-196.
Salazar, J., Angarita, L., Morillo, V., Navarro, C., Martínez, M. S., Chacín, M., Torres, W., Rajotia, A., Rojas, M., Cano, C., Añez, R., Rojas, J., & Bermudez, V. (2020). Microbiota and Diabetes Mellitus: Role of Lipid Mediators. Nutrients, 12(10), 3039. https://doi.org/10.3390/nu12103039
Syed F. Z. (2022). Type 1 Diabetes Mellitus. Annals of internal medicine, 175(3), ITC33–ITC48.
Tan, S. Y., Mei Wong, J. L., Sim, Y. J., Wong, S. S., Mohamed Elhassan, S. A., Tan, S. H., Ling Lim, G. P., Rong Tay, N. W., Annan, N. C., Bhattamisra, S. K., & Candasamy, M. (2019). Type 1 and 2 diabetes mellitus: A review on current treatment approach and gene therapy as potential intervention. Diabetes & metabolic syndrome, 13(1), 364–372. https://doi.org/10.1016/j.dsx.2018.10.008
Viigimaa, M., Sachinidis, A., Toumpourleka, M., Koutsampasopoulos, K., Alliksoo, S., & Titma, T. (2020). Macrovascular complications of type 2 diabetes mellitus. Current vascular pharmacology, 18(2), 110-116.
Zhao, R., Lu, Z., Yang, J., Zhang, L., Li, Y., & Zhang, X. (2020). Drug Delivery System in the Treatment of Diabetes Mellitus. Frontiers in bioengineering and biotechnology, 8, 880. https://doi.org/10.3389/fbioe.2020.00880