Hemogram Testleri
Hemogram istemi laboratuvar istemleri içinde önemli bir yer tutar ve bir çok hastalığın ayırıcı tanısında kullanılır. Bu yönüyle bir hemogram raporunda verilen parametrelerin ve ayırıcı tanıya yönelik klinik anlamlarının bilinmesi klinik pratikte büyük önem taşır.
Hemogram istemlerine yönelik örnek alımlarında sık yapılan hatalar preanalitik safhada gözlenir. Tüpler (mor kapak) antikoagülan (EDTA) içerdiğinden eksik ya da fazla alımlar, pıhtı oluşmasına ya da yanlış yüksek/düşük sonuçlara yol açar. Hemogram tüpü seviye işareti olan kısma kadar doldurulmalı ve sonrasında hemen nazikçe alt-üst edilerek kanın antikoagülanla karışması sağlanmalıdır. Kriyoglobülinemi, Hiperbilirübinemi, Lipemi, Paraproteinemi, Otoaglütinasyon ise hasta kaynaklı diger interferans nedenleridir
Klinik değerlendirme
Hemogram parametreleri eritrosit ve eritrosit indeksleri, beyaz küre ve yüzde dağılımları (veya absolüt sayıları) ile plateletler olmak üzere üç temel grupta ele alınır. Klinik olarak oldukça geniş bir spektruma ait hastalıklarla ilişkili olup bu kısımda temel laboratuvar değerlendirmeleri ele alınacaktır.
Eritrosit (RBC) ve Eritrosit indeksleri
Eritrositler her zaman eritrosit indeksleri, Hb ve Hct parametreleri ile birlikte değerlendirilmelidir.
1-Önce Hb/Htc oranına bakılır (Üçler kuralı). Bu oran yaklaşık olarak 1/3 civarında olmalıdır. Bazı nadir klinik durumlar hariç bu oran bozuksa genel olarak hatalı ölçüm akla gelmelidir. Örnek tekrarı mümkün değilse Hb değerini baz almak (direk ölçüldüğüden) daha güvenilir sonuçlar verir.
2-İkinci olarak eritrosit sayısı ile Hb ve Hct değerleri uyumlu olması beklenir. RBC ile birlikte Hb ve Htc düşüklüğü anemi olarak adlandırılır. Akut kan kayıpları (travma), otoimmün hemolitik anemiler (A,B,O ve Rh uyumsuzluğu), yanlış kan transfüzyonları, Eğer RBC üst sınırda veya artmış iken Hb ve Htc miktarı paradoksik olarak düşükse bu durumda inefektif eritropoez akla gelmelidir (hemoglobinopatiler).
3-Anemi saptandıktan sonra ayrıcı tanıya yönelik anemi tipinin tayin edilmesi gerekir. Bu durumda diğer eritrosit indekslerine (MCV, MCH, RDW) bakılır.
RBC yüksekliği yapan durumlar:
Polisitemi olarak adlandırılır. Myeloproliferatif hastalıklar ör; polistemia vera (primer), amfizem, korpulmonale ve kalp hastalıklarına veya sigara içimine bağlı (sekonder) veya kusma, yanık ve diyare gibi şiddetli dehidratasyona bağlı.
Hemoglobin (Hb); Tam kanda toplam hemoglobin miktarını gösterir. Tüm anemilerde miktarı azalır. Yüksek rakım, hipoksi ile giden hastalıklar ve polistemia verada miktarı RBC ile paralel olarak artar.
Hemotokrit (Hct); Eritrositlerin toplam volümünü gösterir (RBCxMCV) ve yüzde olarak ifade edilir. Hb’e paralel olarak değişir. Oda ısısında 6 saatten fazla bekleyen eritrositlerde şişmeye bağlı olarak yanlış yüksek sonular verebilir.
MCV; Ortalama eritrosit hacmini gösterir ve aneminin tipini tayin etmede oldukça değerlidir. MCV değeri düşükse mikrositik anemi, normal ise normositik anemi, yüksekse makrositik anemiye işaret eder.
Tablo 2. MCV değerlerinin ayırıcı tanıdaki yeri
MCV düşüklüğü yapan hastalıklar MCV < 80 | MCV yüksekliği yapan hastalıklar MCV > 95 |
Demir eksikliği anemisi
Talasemiler Kurşun zehirlenmesi Sideroblastik anemiler Kronik hastalık anemisi Genellikle MCH düşüklüğü eşlik eder |
Makrositik anemiler (vit B12 ve folat eksikliği)
Alkolizm Hipotiroidizm, KC hastalıkları Retikülosit artşı yapan hemolitik hastalıklar İnfant ve yenidoğanlar Splenektomi sonrası Genellikle MCH yüksekliği eşlik eder |
Belirgin hiperglisemi ve yüksek WBC değerleri ve soğuk aglütininler veya oda ısısında 6 saatten fazla bekleme yanlış yüksek sonuçlar verebilir.
RDW; Eritrosit dağılım genişliğini gösterir (Anizositoz). Genellikle demir eksikliği anemisi ile Beta Talesemi taşıyıcılığının ayrımında fikir verir.
Demir eksikliği anemisinde MCV düşük, RDW yüksek iken, Beta Talesemi taşıyıcılarında MCV düşük, RDW normaldir. Yüksek WBC değerleri yanlış yüksek RDW sonuçlarına yol açabilir.
MCH; Ortalama eritrosit hemoglobinini gösterir. Anemi ayırıcı tanısında yararı sınırlıdır. Makrositik anemilerde, infant ve yenidoğanlarda yüksek, mikrositik ve normositik anemilerde düşük olabilir.
MCHC; Ortalama eritrosit hemoglobin konsantrasyonunu gösterir. Bozukluğuna yol açan klinik durumlar oldukça nadirdir. laboratuvarda cihaz kalibrasyonunu değerlendirmede kullanılır. Anemi ayırıcı tanısında yararı sınırlıdır. Özellikle herediter sferositozda ve makrositer anemilerde yüksektir.
Kritik (panik) değerler Hb < 7, > 20 g/dL
Beyaz küre sayısı (WBC) ve Yüzde dağılımları
WBC değerlendirmesi sırasında toplam beyaz küre artışı veya azalışları yanında hangi tipte değişimin baskın olduğu göz önüne alınarak yapılan değerlendirmeler acil serviste ayırıcı tanıya yönelik önemli bilgiler sağlar. Baskın tipin değerlendirilmesinde yüzdeler kullanılabileceği gibi absolut sayıların kullanılması daha güvenli bilgiler sağlar. Ayrıca yeni otoanalizörler morfolojik bozukluklara yönelik uyarı işaretleri verdiğinden hemogram değerlendirilmesi sırasında bu uyarıların dikkate alınması ve periferik yayma ya da hematolojik konsültasyon istenmesi klinik pratikte önemlidir.
Beyaz küre artışı (lökositoz) yapan durumlar
Nötrofil baskın olan hastalıklar
Neu > %72 veya > 7500/uL |
Lenfosit hakimiyeti olan hastalıklar
Lymph > %43 veya > 3400/uL |
Akut lokalize ya da sistemik bakteriyel enfeksiyonlar (en sık bakteriyel tonsillit, otit, apendisit*, Akut romatizmal ateş, pnömoni*, menenjit, İYE, akut pankreatit*, endokardit* vb.)
Yanıklar*, akut kanamlar, travma Zehirlenmeler (ör; civa) Akut hemoliz AMİ Eklampsi Gebelik Myeloproliferatif hastalıklar, lösemiler** Steroid uygulaması Ayrıca egzersiz, stress ve menstriasyon da artış yapan fizyolojik nedenlerdir.
|
Viral enfeksiyonlar
İnfeksiyöz mononükleaz*, infeksiyöz lenfositoz Tirotoksikoz İlaç hipersensitivitesi Boğmaca*, kabakulak, kızamıkçık Dermatitis herpetiformis* Tüberküloz*
Lenfositik lösemiler**
|
* lökomoid reaksiyon görülerbilir. Lökosit sayısı 50. 000 lere ulaşabilir. Morfoloji normaldir olgun hücreler vardır ve band sayısı < %10
** Myeloprliferatif hastalıklarda lökosit sayısı 100.000 leri geçer. Morfoloji anormaldir, myeloid hücreler, blastlar vardır. Anemi eşlik eder. |
|
Eozinofil artışı yapan durumlar: Allerjik hastalıklar (astım alerjik rinir, ürtiker vb), paraziter enfeksiyonlar, kızıl, eritem multiforme, hipereozinofilik sendrom.
Monositoz artışı yapan durumlar: protozoa infeksiyonları (malarya, kala-azar, tripanozomiazis).
|
Beyaz küre azalması (lökopeni) yapan durumlar
Nötropeni nedenleri
(< %43 veya < 1600/uL) |
Lökopeni nedenleri
(< %18 veya < 1600/uL |
Viral enfeksiyonlar
Septisemi Brussella, miliyer Tbc, tifo, riketsiyal enfeksiyonlar Akut lösemiler Kemoterapi Aplastik anemi Folat Vit B12 eksikliği Hipersplenizm SLE İlaçlar (Sülfonamidler, analjezikler, antitiroid ilaçlar) Felty sendromu |
Kemoterapi
Aplastik anemi ARDS AİDS Hodging lenfoma Sarkoidozis Steroid veya adrenalin enjeksiyonu Cushing sendromu |
*Agranülositoz; Nötrofil sayısının < 500/uL olması olarak tanımlanır. Sepsis için yüksek risk taşıdığındn acil servis uygulamalarında önemlidir. Hb, RBC ve platelet sayıları ve morfolojileri normaldir.
Kritik (panik) değerler, WBC < 1500, > 30000
Trombositler (PLT); Hemostazın sağlanmasında görevli hücrelerdir. RBC ve WBC sayımına göre trombosit sayımında preanalitik hata daha fazla gözlenir. Genellikle tüpün iyi karıştırılmaması hızla tükenmelerine ve yanlış düşük sonuçlara yol açar. Bazen tüplerde kullanılan EDTA (antikoagülan) paleteletleri çökelterek yanlış düşük sonuçlara yol açabilir (EDTA fenomeni). Böyle durumlarda klinik şüphe varsa başka bir antikoagülanlı tüpe kan alınarak yeniden sayım yaptırılabilir. Şüpheli düşüklüklerde periferik yayma ile hem sayısal hem de küme görülmesi ile fonksiyonel durumu hakkında fikir edinilebilir. 4 derecede 24 saatten uzun bekleyen kanlarda yanlış sonuçlar verir.
Trombositoz nedenleri
|
Tombositopeni nedenleri
|
Akut hemorajiler,
Akut ve şiddetli travmalar, Demir eksikliği anemisi Enfeksiyonlar ve kronik inflmatuar hastalıklara sekonder olarak reaktif trombositoz gözlenir. Ayrıca myeloproliferatif malignensilerde yüksek bulunur.
|
Kırım Kongo hastalığı
İmmün trombositopenik purpura (İTP), ilaç reaksiyonlarına sekonder, aplastik anemiler, hipersplenizm, Yaygın dama içi pıhtılaşma (DİC), TTP, Hemolitik üremik sendrom (HÜS) Transfüzyon sonrası (5-10 gün sonra) Kemoterapi sonrası
|
Kritik (panik) değerler PLT < 30.000, > 1.000.000
Koagülasyon testleri: Kanama ya da pıhtılaşma eğilimi olan hastada, antikoagülan ilaçların doz ayarlanmasında ya da herhangi bir cerrahi girişimden önce uygulanan rutin tarama testleridir. Primer (trombosit sayısı , fonksiyonları, vasküler problemler, von willbrand faktör eksikliği) ve sekonder hemostazın (plazma koagülasyon testleri) değerlendirilmesinde kullanılırlar. Acil servislerde sıklıkla Protrombin zamanı (PT), aktive parsiyel tromboplastin zamanı (aPTT) ve kanama zamanı, trombosit ölçümü ile birlikte kullanılır.
Kaynaklar
- Burtis CA, Ashwood ER, Bruns DE, editors. Tietz Textbook of Clinical Chemistry and Moleculer Diagnostics; 2006.
- Ellervik C, Vaught J. Preanalytical variables affecting the integrity of human biospecimens in biobanking. Clin Chem. 2015;61(7):914-34
- Yücel D (Çeviri Editörü), Diana Nicoll, Chuanyi Mark Lu, Michael Pignone, Stephen J. Mcphee. Tanı Testleri Cep Kitabı; 2013.